Bodrum 20 Temmuz gecesi hayatımızın bir parçası olan deprem gerçeğini tekrar yaşadı.Bodrumun mimari yapısı ülkemizin genelinin bir türlü rant uğruna kabullenemediği doğrulukta ve sağlamlıkta olduğu için neredeyse kimsenin burnu kanamadan sadece geceyi biraz uykusuz geçirdi.
Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin ve çocuklarımızın deprem gibi doğal ve kaçınılmaz afetler konusunda bilinçlendirilmeleri hayati bir önem taşımakta. Depremin insanlar üzerinde ki olumsuz etkilerini nasıl giderebiliriz.Depremden korkmalı mıyız?
21 Temmuz Cuma günü sabah 9:00'da her Cuma günü olduğu gibi Bodrum İngiliz Kültürün(Bodrum Harvard) bahçesinde toplandık ve önceden planladığımız gibi yapacağımız etkinlik için hazırlıklarımızı tamamladık. Saat 9:30 da Bodrumda en güzel kahvaltı yerlerinden birisi olan Bodrumun yeşil tonlarının hakim olduğu Çamlık köyüne gitmek için yola çıktık.Hiç kimsede bir endişe kalmamıştı. Çiftlik gezisi,fidan dikimi gibi etkinliklerden sonra birazda Zıpzıpta zıplayıp İngiliz Kültüre ders çalışmak ve geleneksel oyunlarımızdan oynamak için geri döndük.Deprem neredeyse hiç konuşulmadı bile.Sadece şehrimizin buna nasıl hazır olduğunu ve bizim etkinliklerimizin bizi nasıl güçlü kıldığını anladık o kadar.Herkes Cumartesi günü tatilde yapacağı planları kuruyor, gülümsüyordu.
Her yaz olduğu gibi 2 yada 3 haftada bir öğrencilerimizle 1 gece konaklamalı çadır kampı yaparız. Çocuklar kendi başlarına yanlarında ebeveynleri olmadan belki de daha önce hiç bilmedikleri ve gitmedikleri bir kamp alanında bir çadırda yanlarında kendi yaşıtı bir arkadaşlarıyla birlikte tüm öz bakım ihtiyaçlarını kendileri karşılayarak kalırlar. Evlerindeki konforlu ortamla kıyaslandığında sert bir zeminde uyumanın tadını yaşarlar.Tuvalete gitmek, yemek yemek için sıra beklemek, arkadaşına yardımcı olmak, beraber çadır kurmanın tecrübesini edinirler. Bütün bunları yaparken anne ve babaların haricinde de kendi başlarına bir çocuğa zor gelebilecek durumların aslında kendi yaşıtlarıyla beraber birlikte çok kolay aşılabildiğini öğrenirler.Sorunlar paylaşıldıkça azalır çünkü.
Yenilen akşam yemeğinin ardından öğretmenleriyle birlikte edilen sohbet ve oyunlar herkesi kaynaştırır.Fıkralar anlatılır, denize girilir,saklambaç gibi geleneksel oyunlarımız oynanır.Biraz izcilik yapılır mesela farklı düğüm atma teknikleri denenir.Güvenli bir şekil de ateş nasıl yakılır ve ilk yardım konusunda konuşulur.
Kampta çocukların yorulduklarını hiç görmedim.Hatta sabah beşte çoğu kalmış olurlar.Öğretmenler derseniz onlarda tatlı bir yorgunluk var tabii ki. Bizim çocuklar öğretmenleriyle birlikte belki de anne ve babalarımız o sırada uykudayken hep beraber denize girmenin tadını çıkartır. Sonrasında güzel bir kahvaltı ile yeni güne dinamik ve enerji dolu bir şekilde başlanır.
Bodrum İngiliz Kültür olarak nitelikli eğitimin bir toplumun geleceği olduğunun bilincindeyiz. Biz tüm Bodrumlular olarak bir deprem sınavından daha tam puan olarak başarıyla geçtik.Biz depremden korkmayız ancak kötü eğitimli insanlardan korkmalıyız.
